ne demek?

Fizik, düşünce ve ahlak yönünden bir etki yapabilme veya bir etkiye direnebilme yeteneği; çelim, efor

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

isim

Kullanımı;

"Zihin gücü. Yaşama gücü."

Hecelenişi / Hecelemesi;

, -cü (kuvvet)

Bir olaya yol açan her türlü hareket; kuvvet, fer

Sınırsız, mutlak nitelik

Kullanımı;

"Tanrı'nın gücü."

Büyük etkinliği ve önemi olan nitelik

Kullanımı;

"Paranın gücü."

Bir cihazın, bir mekanizmanın iş yapabilme niteliği

Kullanımı;

"Motorun gücü."

Siyasi, ekonomik, askerî vb. bakımlardan etki ve önemi büyük olan devlet veya devletler topluluğu

Kullanımı;

"Güçler dengesi."

Bir ulus, bir ordu vb.nin ekonomik, endüstriyel ve askerî potansiyeli

Kullanımı;

"İnsan gücü."

Bir toprağın verimlilik yeteneği

İktidar ve yeterliliğe sahip olan kimse

Tipi / Türü;

mecaz

Bir akarsuyun aşındırma ve taşıma yeteneği

Tipi / Türü;

coğrafya

Birim zamanda yapılan iş

Tipi / Türü;

fizik

güç (2)

Ağır ve yorucu emekle yapılan; meşakkatli, kolay karşıtı

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

sıfat

Kullanımı;

"Bir sanat eserini tenkit ne güç iştir!"

Hecelenişi / Hecelemesi;

, -cü (kuvvet)

► zor

Tipi / Türü;

zarf

Kullanımı;

"Kendini yatağa güç atmış ve sızıp kalmıştı."