ne demek?

Birbirine herhangi bir bakımdan uyar duruma getirmek; intibak ettirmek

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

-e -iFiil

Hecelenişi / Hecelemesi;

uyar-la-mak


Edebî eserleri, sinema, tiyatro, radyo ve televizyonun teknik imkânlarına uygun duruma getirmek; adapte etmek

Kullanımı;

"Türkiye’de, ataları ilk tiyatrocuların eğilimine uyarak koyu bir melodram bulmuş nereden bulmuşsa onu sinemaya uyarlamış."

Bir yabancı eseri, kişi ve yer adlarını değiştirerek yerli bir eser durumuna getirmek; adapte etmek

Kullanımı;

"Öyle ki, Ahmet Vefik Paşa, bunları sanki uyarlamamış, kendi yazmıştır."