ne demek?

Kamçı ile vurmak

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

-iFiil

Hecelenişi / Hecelemesi;

kam-çı-la-mak


Yağmur, kar, rüzgâr hızla çarpmak

Kullanımı;

"İlk ışıkla yanaklarımı kamçılayan soğuğa rağmen başımı çıkardım, yaklaştığımız Ankara'ya baktım."

Harekete geçirmek

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Solgun ve buruşuk ruhlarımız ona çevrilecek, hayatımıza o hız verecek, ihtiraslarımızı o kamçılayacak."

İsteklendirmek, özendirmek, teşvik etmek

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Bu aşılmaz sınırların ötesinde cihangirlik arzularını kamçılayacak ülkeler yoktu."