ne demek?

Yurt içinde yapılan veya bir yurdun kendine özgü niteliklerini taşıyan

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

sıfat

Kullanımı;

"Yerli halıları gördüm, koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu."

Hecelenişi / Hecelemesi;

yer-li


Belli bir bölgede yetişen; otokton

Kullanımı;

"Yerli muz. Yerli meyve."

Bir yerin ilk sakini olan; otokton

Oturduğu bölgede doğup büyüyen, ataları da orada yaşamış olan

Kullanımı;

"Daha önceki gidişinde kendini yerli halka sevdirmişti."

Amerika, Avustralya ve Afrika'nın uygarlıktan uzak, ilkel biçimde yaşayan kimi halklarına verilen ad

Taşınmamak, başka yere götürülmemek amacıyla yapılan

Kullanımı;

"Yerli dolap. Yerli sedir."