1. anlamı (eş anlamlısı): ► karşı sav
► karşı sav
Fr. antithèse a.a. < Lat. antithesis a.a. < EYun. antíthesis (ἀντίθεσις) a.a. < EYun. anti- (αντι-) “karşı, muhalif, zıt" + EYun. thésis (θέσις) "tez", sav".Türkçede 20. yüzyılın ilk yarısından itibaren tanıklanır. Dictionnaire Français-Turc'te (1843) "antithèse: izdâd-ı kelimât"; Kâmûs-ı Fransevî'de (1901) "antithèse: cem’ü’l-ezdad, cem’-itezat sanat-ı bediası: “En küçük şeylerde bile Cenab-ı Hakk’ın büyüklüğü nümâyan olur.” misalinde vâki olduğu gibi. Tezat" olarak açıklanır.Tez ve Antitez: "Alman Karikatürü" (Hakimiyeti Milliye, 09.03.1929).Milleti tarih birliği manasına almak, adeta Alman tezine antitez hazırlıyan bir Fransız görüşüdür (Vakit, 26.11.1933).Nitekim batı Avrupasının derebeyliğinden doğan rejimlerin tezleri, antitezleri, sentezleri bizimkinden bambaşka olmuştur (Kurun, 27.12.1934).
Fr. antithèse a.a. < Lat. antithesis a.a. < EYun. antíthesis (ἀντίθεσις) a.a. < EYun. anti- (αντι-) “karşı, muhalif, zıt" + EYun. thésis (θέσις) "tez", sav".
Türkçede 20. yüzyılın ilk yarısından itibaren tanıklanır. Dictionnaire Français-Turc'te (1843) "antithèse: izdâd-ı kelimât"; Kâmûs-ı Fransevî'de (1901) "antithèse: cem’ü’l-ezdad, cem’-i
tezat sanat-ı bediası: “En küçük şeylerde bile Cenab-ı Hakk’ın büyüklüğü nümâyan olur.” misalinde vâki olduğu gibi. Tezat" olarak açıklanır.
Tez ve Antitez: "Alman Karikatürü" (Hakimiyeti Milliye, 09.03.1929).
Milleti tarih birliği manasına almak, adeta Alman tezine antitez hazırlıyan bir Fransız görüşüdür (Vakit, 26.11.1933).
Nitekim batı Avrupasının derebeyliğinden doğan rejimlerin tezleri, antitezleri, sentezleri bizimkinden bambaşka olmuştur (Kurun, 27.12.1934).