► içten
Tipi / Türü;
sıfatKökeni;
"Arapça ṣamīmī" Kullanımı;
"Sanatkâr, bizi söylediklerinin samimi olduğuna da inandırmalı."Hecelenişi / Hecelemesi;
sa-mi-mi ► açık yürekli
Kullanımı;
"Çocuklar gibi şakrak, ne kadar şakalaştık / İkimiz, onunla ben, samimi arkadaştık" İçli dışlı, senli benli olarak
Tipi / Türü;
zarfKullanımı;
"O akşam sofrada Atatürk’le İsmet Paşa birbirleri ile eskisi gibi çok samimi görüştüler ve bu suretle de bir gece önceki hadise unutulmuş oldu."