ne demek?

► süssüz

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

sıfat

Kökeni;

"Farsça sāde"

Kullanımı;

"İki ufak çocuk konuşarak gidiyor; hâlleri o kadar sade, o kadar sevimli ki imrenmemek mümkün değil."


Şeker katılmamış (kahve); şekersiz

Kullanımı;

"Sade kahve."

(sa:'de) Yalnızca, yalnız, ancak, sadece

Tipi / Türü;

zarf

Kullanımı;

"Sade, derenin iki tarafına sıralanan kavak ve ceviz ağaçlarını seyretmek bile insana sonsuz bir zevk veriyor."

İçine bir şey katılmamış olarak

Tipi / Türü;

zarf

Kullanımı;

"Ben sade içerim, öteki kalfa şekerli içer..."

Süsü, gözterişi olmadan, yalın biçimde, gösterişsiz olarak

Tipi / Türü;

zarf

Kullanımı;

"Geriye dönüp anımsadığımda onu şık döpiyesleri içinde görüyorum, sade ve tertemiz giyinirdi."

Yalın, süssüz, anlaşılır olan (üslup, anlatım)

Tipi / Türü;

edebiyat

Kullanımı;

"Lirik şiir en halis şairlerin elinde gayet sadedir."