meaning in Turkish

1. means (synonym):

Perde ayaklılardan, evcil ve yabani türleri bulunan su kuşu; badi, badik (Anas)

pronounce

:

class / type;

Noun hayvan bilimi

Sample sentence;

"Üç ördek onları görünce paytak paytak kaçıştılar."

Syllables;

ör-dek

2. means (synonym):

Yataktan kalkamayacak durumdaki erkek hastaların içine idrarlarını yaptıkları kap; lazımlık, oturak

class / type;

3. means (synonym):

Otobüs ve minibüs sürücülerinin yollardan aldıkları biletsiz yolcular için kullandıkları bir söz

class / type;

slang

Sample sentence;

"Aybaşında maaşını tirink aldığından başka, gidip gelirken yolda ördek de düşüyordu."

4. means (synonym):

Hile ile para sızdırılacak kimse; enayi

class / type;

slang