meaning in Turkish

1. means (synonym):

Hızlı olmayan; ağır, aheste, çabuk karşıtı

pronounce

:

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Yavaş bir yürüyüş."

Related compound words;

"yavaş tütün""yavaş yavaş"

Syllables;

ya-vaş


2. means (synonym):

Yumuşak huylu (kimse)

class / type;

Sample sentence;

"Yavaş adam. Yavaş at."

3. means (synonym):

Kısık olan (ses)

class / type;

Sample sentence;

"Yavaş sesle konuşuyor."

4. means (synonym):

Kısık sesle

class / type;

adverb

Sample sentence;

"Bayım bayım, yavaş konuşun, bayan duymasın."

5. means (synonym):

Hızlı olmayarak; ağır aksak, aheste

class / type;

adverb

Sample sentence;

"İşinden evine dönerken yavaş da yürüse, hızlı da gitse, bu özleme, daha doğrusu bu gerçeğe koşuyordu."

yavaş (2)

1. means (synonym):

"dikkat et, acele etme!" anlamında kullanılan bir söz

pronounce

:

class / type;

Syllables;

ya-vaş