1. means (synonym):
Soğuk olma durumu, soğuk bir etki yapan şeyin özelliği; bürudet
meaning in Turkish
2. means (synonym):
Yemeğin sonunda yenen meyve, hoşaf, komposto vb. şeyler
class / type;
3. means (synonym):
Hamamlarda yıkanılan yerle giyinilen yer arasındaki az ısıtılan yer
class / type;
Sample sentence;
"Öğle namazını hamamın soğukluğunda kıldı."4. means (synonym):
Soğuk, sevimsiz ve ilgisiz davranış
class / type;
Sample sentence;
"Delikanlı, soğukluğu iliklere işleyen soğuk bir sesle evet efendim, dedi."5. means (synonym):
Sevimsiz olma durumu; antipati
class / type;
Metaphor6. means (synonym):
Kırgınlığa, dargınlığa yol açabilen sevgi azalması
class / type;
MetaphorSample sentence;
"Hep mektup beklemiş onlardan, İstanbul’dan… Bir ara araya bir soğukluk girmiş. Nedeni tam belli değil…"7. means (synonym):
Cinsel istek duymama durumu
class / type;
MetaphorRandom Turkish words and their meanings
3 Turkish words and their meanings in Turkish