ne demek?

Bir sıvının üstündeyken içine gömülmek

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

nesnesizFiil

Kullanımı;

"Sonra hani bir gemimiz batmıştı."

Hecelenişi / Hecelemesi;

bat-mak


Güneş, Ay ve yıldız Dünya’nın dönüşü dolayısıyla ufkun altına inmek

Kullanımı;

"Güneş renksiz bulutlar altında batıyordu."

İflas etmek

► kirlenmek

Kullanımı;

"Üstüm başım battı."

Bir yere saplanmak

Tipi / Türü;

-e

Kullanımı;

"Ayağına yolda diken batmıştı."

Tedirgin etmemesi gereken şeyler tedirgin etmek

Tipi / Türü;

-e

Kullanımı;

"Bazı kimselere para batar, sarf edecek yer ararlar."

Hoşa gitmeyen bir duruma uğramak

Tipi / Türü;

-e

Kullanımı;

"Abdi Bey'in sabırsız, çabuk parlamaya yatkın mizacına karısının tevekkülü ve sakinliği fena hâlde batıyor."

Devlet, kurum vb. yıkılmak, sona ermek

► çökmek

Tipi / Türü;

-e

Kullanımı;

"İçeriye batmış gözleri kadına dikilmişti."

► dalamak

Daha kötü bir duruma uğramak

Tipi / Türü;

mecaz

Yıkılmak, egemenliği sona ermek

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Bizans kurulduğundan battığı tarihe kadar 1125 sene geçmişti."

► dokunmak (I)

Tipi / Türü;

-e mecaz

Kullanımı;

"Onun her sözü bana batar."