ne demek?

Bir bütünü kendi içinde parçalara bölmek

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

-e -iFiil

Kullanımı;

"Elmayı dörde ayırmak."

Hecelenişi / Hecelemesi;

ayır-mak


Bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak

Tipi / Türü;

-e -den

Kullanımı;

"Günün fıkralarından bu kitaba ayırdıklarım pek azdır."

Bir yeri bir engelle bölmek

Birbirinden uzaklaştırmak; fasletmek

Tipi / Türü;

-i -den

Kullanımı;

"Paraydı bunlar, anayı kızdan ayıran."

Nitelik değişikliğini anlamak, fark etmek

Tipi / Türü;

-i

İki veya daha çok kimse arasındaki anlaşmayı, uzlaşmayı bozmak

Tipi / Türü;

-i -den

Kullanımı;

"Karıyı kocasından ayırmak."

Farklı davranmak, ayrı tutmak

Tipi / Türü;

-i -den

Bir şey veya yeri bir kimsenin hizmetine hazır tutmak; tahsis etmek

Kullanımı;

"Odayı çocuklara ayırmak."