ne demek?

Barış, ittifak, mütareke, muahede, mukavele vb.ni yapmak; imzalamak

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

-iFiil

Kökeni;

"Arapça ʿaḳd + Türkçe etmek"

Kullanımı;

"Hükûmet tarafından Belgrat'a dostluk muahedesini akdetmek için gönderilmiştim."

Hecelenişi / Hecelemesi;

ak-det-mek


Toplantı, konferans, nikâh vb.ni tertip etmek, düzenlemek

Kullanımı;

"Biz bir sene kongre akdetseydik bu yarım yamalak adama bu kadar uygun bir lakap bulamazdık."