ne demek?

Bildik, tanıdık olan

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

sıfat

Kökeni;

"Farsça āşinā"

Kullanımı;

"Hiç değilse kütüphanede üç beş aşina yüz görebiliyordum."

Hecelenişi / Hecelemesi;

aşi-na


Daha önceden bilinen (şey)

Kullanımı;

"Galiba ilk defa oynuyorsunuz mösyö, dedi. Telaffuzu bana aşina geldi."

Bilen, tanıyan (kimse)

Kullanımı;

"Ümitsiz bir aşkın ne demek olduğunu bilirim, kalbi nasıl acıttığına aşinayım."
 
aşina