ne demek?

Çok ısınmış, ısıtılmış veya kızdırılmış

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

sıfat

Kullanımı;

"Kızgın bir demire dökülen damla iz bırakmaz, buhar olur."

İlişkili birleşik kelimeler;

"kızgın bulut"

Hecelenişi / Hecelemesi;

kız-gın


Eş arayan (hayvan)

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Kızgın bir boğa."

Kızmış olan, öfkeli olan; mütehevvir

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Bir gün odama kızgın bir ihtiyar girdi, elindeki bir tomar kâğıdı neredeyse fırlattı masama."

Kızışmış bir durumda olan

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Çok kızgın bir fikir çarpışmasının üzerine gelmişim, kulak kesildim."