ne demek?

Yüksek bir dereceyi bulmak, çok ısınmak

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

nesnesizFiil

Hecelenişi / Hecelemesi;

kı-zış-mak


Bitkiler, ıslaklık ve mikropların etkisi altında çürürken ısınmak

Kullanımı;

"Ot balyaları kızıştı."

Hayvan, eş isteme zamanı gelmek; kösnülmek

Kullanımı;

"Aygır kızıştı."

Zorlu, sert, kızışık bir durum almak

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"O dönem politik ortam zaten kızışmıştı."

Bir şey hızlanmak, hareketlenmek

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Erkekler arasında sahte kadın olup olmadığı üstüne tartışmalar kızıştı."