ne demek?

Ağrı, sancı gibi bedensel veya korku, heyecan gibi ruhsal nedenlerle vücut eğilip bükülmek

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

nesnesizFiil

Kullanımı;

"Hasta, yorganın altında biraz kıvranarak devam etti."

Hecelenişi / Hecelemesi;

kıv-ran-mak


Acı çekmek, üzülmek

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Yıllardan beri düşmanların eline düşmüş olan bu kıymetli vatanın sönmez matemlerini tutar, elemler içinde kıvranmaktan acı bir haz duyarım."

Bir şeye çok gereksinim duymak

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Su, su diye kıvrandı."