ne demek?

Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat; büklüm, büküm, kıvrıntı

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

isim

Kullanımı;

"Elinde sımsıkı tutmakta olduğu perdenin kıvrımlarını bıraktı, köşeye çekildi."

İlişkili birleşik kelimeler;

"kıvrım kıvrım"

Hecelenişi / Hecelemesi;

kıv-rım

Bir tatlı türü

Kullanımı;

"Cevizli kıvrım."

► dönemeç

Kullanımı;

"Yolun kıvrımında ayrılanlarla dönüp bakıştık."

Kıvrılma sonunda oluşan toprak dalgası

Tipi / Türü;

jeoloji