ne demek?

Parçalara ayırmak, kesmek

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

-iFiil

Hecelenişi / Hecelemesi;

kırp-mak


Göz kapaklarını açıp kapamak; kıpmak

Kullanımı;

"Az lakırtı söyler, sık ve siyah kaşlarının altında asla kırpmadığı iri, parlak, sabit ve siyah gözlerini hep önüne dikerdi."

Kesinti yapmak, tutumlu davranmak

Tipi / Türü;

-den mecaz

Kullanımı;

"Her hafta bu dergileri alabilmek için küçücük gündeliğimden bir parçasını, öğle yemeklerinden kırparak biriktiririm."