ne demek?

Eski, sağlam olmayan, çürük, değersiz olan (eşya)

Telaffuzu

:

Tipi / Türü;

sıfat

Kullanımı;

"Ali'nin masası diye bir kırık dökük daire yazıhanesini satmıştı."

Hecelenişi / Hecelemesi;

kı-rık dö-kük

Düzgün olmayan, parça parça (söz)

Kullanımı;

"Kırık dökük sözler kalır aklımda / Görüşelim siz şimdi nerdesiniz?"

Üzüntü içinde olan

Tipi / Türü;

mecaz

Kullanımı;

"Kırık dökük duygularının hepsini saklıyor."