güzel ne demek?

1. Anlamı (eş anlamlısı):

Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran. "(zıt anlamlısı: çirkin)"

Özelliği / Tipi / Türü; "sıfat"

Örnek / Cümle; "Güzel hediyesine karşılık ne alsam bilemedim."

2. Anlamı (eş anlamlısı):

İyi, hoş

Özelliği / Tipi / Türü; "sıfat"

Örnek / Cümle; "Sınıf başkanı olmak güzel ama yorucu."

3. Anlamı (eş anlamlısı):

Beklenene uygun düşen ve başarı düşüncesi uyandıran

Özelliği / Tipi / Türü; "sıfat"

Örnek / Cümle; "Güzel bir fırsat yakaladım."

4. Anlamı (eş anlamlısı):

Soyluluk ve ahlaki üstünlük düşüncesi uyandıran

Özelliği / Tipi / Türü; "sıfat"

5. Anlamı (eş anlamlısı):

Görgü kurallarına uygun olan.

Özelliği / Tipi / Türü; "sıfat"

6. Anlamı (eş anlamlısı):

Sakin, hoş "(hava)"

Özelliği / Tipi / Türü; "sıfat"

7. Anlamı (eş anlamlısı):

Okşayıcı, aldatıcı, kandırıcı

Özelliği / Tipi / Türü; "sıfat"

8. Anlamı (eş anlamlısı):

Pek iyi, doğru

Özelliği / Tipi / Türü; "sıfat"

9. Anlamı (eş anlamlısı):

"(I)" Güzel kız veya kadın. (II) Güzellik kraliçesi.

10. Anlamı (eş anlamlısı):

"(I)" Hoşa giden, beğenilen, iyi, doğru bir biçimde. (II) Adamakıllı, şiddetli

Özelliği / Tipi / Türü; "zarf"

İlişkili birleşik kelimeler; "güzelavrat otu" "güzel duyu" "güzel güzel" "güzelhatun çiçeği" "güzel sanatlar" "güzel yazı sanatı" "bir güzel" "gelişigüzel" "camgüzeli" "çayırgüzeli" "denizgüzeli" "dünya güzeli" "saksıgüzeli"

Hecelenişi / Hecelemesi;
gü-zel