gözenek ne demek?

1. Anlamı (eş anlamlısı):

Delikli bir nesnenin deliklerinden her biri.

Özelliği / Tipi / Türü; "isim"

Örnek / Cümle; "Süzgecin gözenekleri tıkanmış."

2. Anlamı (eş anlamlısı):

Bitkilerde solunum ve fotosentez için gerekli oksijen ve karbondioksit alışverişine, suyun buhar olarak dışarı atılmasına yarayan, yaprakların alt yüzeyinde çok sayıda bulunan, hücreler arasındaki küçük deliklerden her biri, mesame.

Özelliği / Tipi / Türü; "isim, biyoloji"

3. Anlamı (eş anlamlısı):

Canlı dokularda dış deri üzerindeki küçük, basit açıklık, mesame.

Özelliği / Tipi / Türü; "isim, anatomi"

4. Anlamı (eş anlamlısı):

Bir malzemenin içinde irili ufaklı boşlukların bulunması durumu, süngerimsi görünüş.

Özelliği / Tipi / Türü; "isim, fizik"

5. Anlamı (eş anlamlısı):

Bir işlemede, örgüde, ipliklerin kesilmesi, ayrı tutulması yoluyla oluşturulan boşluk, ajur.

Özelliği / Tipi / Türü; "isim, halk ağzında"

6. Anlamı (eş anlamlısı):

Pencere.

Özelliği / Tipi / Türü; "isim, halk ağzında"

İlişkili birleşik kelimeler; "dağınık gözenek"

Hecelenişi / Hecelemesi;
gö-ze-nek