Que signifie?

1. Sens (synonym):

Düğümlü, bağlı veya sarılı bir şeyi açmak

Prononciation

:

Classe/type;

-i Verbe

Usage dans une phrase;

"Hatta annem eğildiği vakit önlüğünün düğümünü arkadan çözüyor, ayağa kalkınca önlüğün düşmesi ve annemin ‘Aaa yine çözmüş!’ diye bağırması en az benim kadar onu da neşelendiriyordu."

Syllabes;

çöz-mek


2. Sens (synonym):

Düğmeyi iliğinden açmak

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Yalnız göğsünün düğmelerini çöz."

3. Sens (synonym):

Saçı açmak

Classe/type;

4. Sens (synonym):

Bulmaca, sorun vb.nin bilinmeyen, gizli noktasını bulup açıklamak, sonuca bağlamak

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Kır saçlı postacı bulmacayı çözmüştü."

5. Sens (synonym):

Bir maddeyi çözücüyle çözündürmek, onun çözeltisini yapmak

Classe/type;

kimya

6. Sens (synonym):

Bir problemde aranan sonucu, belli ögeler yardımıyla ortaya çıkarmak; halletmek

Classe/type;

matematik

7. Sens (synonym):

Çözgü ipini tezgâha yerleştirmek

Classe/type;

ağızlardan