Que signifie?

1. Sens (synonym):

Havaya atıp dağıtmak

Prononciation

:

Classe/type;

-i Verbe

Usage dans une phrase;

"İşçiler buğdayı savurmakta ve taneyi samandan ayırmaktadır."

Syllabes;

sa-vur-mak


2. Sens (synonym):

Rüzgâr, şiddetle eserek bir yeri, bir şeyi altüst etmek, havaya kaldırmak

Classe/type;

3. Sens (synonym):

Kaldırıp atmak; fırlatmak

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Adam birden silkinip beni yavaşça yana savurdu."

4. Sens (synonym):

Şiddetle döndürerek sallamak, kaldırarak vurmak

Classe/type;

intransitive

Usage dans une phrase;

"Kılıç savurmak. Değnek savurmak."

5. Sens (synonym):

Bir sıvının havalanmasını sağlamak, kaynayan sıvının taşmasını önlemek veya sıvıyı soğutmak amacıyla bir kaptan veya yerden alıp yine kendi kabına veya yerine dökmek

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Sarnıcın suyunu savurmak."

6. Sens (synonym):

Sallamak, uçurmak, dalgalandırmak

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Ayaklarını boşluğa savururken küçük dolap gürültüyle yıkıldı."

7. Sens (synonym):

Yalan, küfür vb. söylemek

Classe/type;

intransitive

Usage dans une phrase;

"Onun bütün çapkınlığı Solmaz'a yoldan geçerken savurduğu birkaç kelimeden ibaretti."

8. Sens (synonym):

Boşuna ve çok miktarda harcamak; israf etmek

Classe/type;

Métaphore

Usage dans une phrase;

"Paraları savurmak."
savurmak