Que signifie?

1. Sens (synonym):

Kırmızı veya ona yakın bir renk almak; alarmak

Prononciation

:

Classe/type;

intransitive Verbe

Usage dans une phrase;

"Nihat, yüzü kızarmış, alçak sesle söylendi."

Syllabes;

kı-zar-mak


2. Sens (synonym):

Bazı sebze ve meyveler olgunlaşmaya başlamak

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Meyveler kızarmadan dalı üstünde soldu / Irmak yatağı kumsal, kırlar dikenlik oldu"

3. Sens (synonym):

Utanç, öfke vb. duyguların etkisiyle, kanın yüze hücumu sonucu yüz kırmızı bir renk almak

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Nihat, yüzü kızarmış, alçak sesle söylendi."

4. Sens (synonym):

Yiyecekler tavada kızgın yağ içinde veya ateşte kırmızılaşarak pişmek

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Sofrada tarhana çorbası, kızarmış tavuk, bulgur pilavı vardı."