Que signifie?

1. Sens (synonym):

Adım atışlarını artırarak ileri doğru hızla gitmek; seyirtmek

Prononciation

:

Classe/type;

intransitive Verbe

Usage dans une phrase;

"Ben kaçıyorum, abim de arkamdan koşuyor."

Syllabes;

koş-mak


2. Sens (synonym):

Bir yere ivedilikle gitmek

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Pencerede dolaşan gölgelerden bir şeyler sezmeye çalışarak koşuyorum."

3. Sens (synonym):

Bir işle çok ilgilenmek, koşuşturmak

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Yok, yok, dedi, akşamdan beri ben koştum, biraz da onlar yorulsunlar."

4. Sens (synonym):

Koşuya çıkmak

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Doru at bugün koşmayacak."

5. Sens (synonym):

Kovalamak, üstüne düşmek, izlemek

Classe/type;

Métaphore

Usage dans une phrase;

"İki yıldır bu işin peşinden koşuyorum."

koşmak (2)

1. Sens (synonym):

Birlikte iş görmesi için bir şeyi, bir kimseyi başka birinin yanına katmak, arkadaş olarak vermek

Prononciation

:

Classe/type;

-e Verbe

Syllabes;

koş-mak

2. Sens (synonym):

Hayvanı çekeceği arabaya, sabana vb.ne bağlamak

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Atları arabaya koşmak."

3. Sens (synonym):

Birini, bir işte görevlendirmek

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"İşe koşmak."
koşmak