Que signifie?

1. Sens (synonym):

Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak; muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek

Prononciation

:

Classe/type;

-i -den Verbe

Usage dans une phrase;

"Orasını tozdan, yağmurdan korumak borcumuzdur."

Syllabes;

ko-ru-mak


2. Sens (synonym):

Güçlü bir kimse veya kuruluş, güçsüz birini veya bir şeyi desteklemek; himaye etmek

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Beni kendi kardeşi gibi sever, babasının hışmından korurdu."

3. Sens (synonym):

Tehlikeye karşı savunması altında bulundurmak

Classe/type;

-i

Usage dans une phrase;

"Yurdu korumak."

4. Sens (synonym):

Tehlikeli, zararlı durumları önlemek

Classe/type;

-i

Usage dans une phrase;

"İlaçla meyveleri korudu."

5. Sens (synonym):

Bir şeyin eskimesini, yıpranmasını önlemek için gereken dikkat ve özeni göstermek

Classe/type;

-i Métaphore

Usage dans une phrase;

"Üstünü başını biraz korusaydın bu kadar kirlenmezdi."

6. Sens (synonym):

Süregelen bir durumun değişikliğe uğramasını önlemek

Classe/type;

-i Métaphore

Usage dans une phrase;

"Geleneklerini koruyorlar."

7. Sens (synonym):

Karşılamak, denk gelmek

Classe/type;

-i Métaphore

Usage dans une phrase;

"Bu işin geliri masrafını korumaz."