Que signifie?

1. Sens (synonym):

Şaka olmayan

Prononciation

:

Classe/type;

adjectif

Origine;

"Arapça ciddī"

Usage dans une phrase;

"İşin şakaya gelmediğini, verdiğim ciddi kararı çoktan öğrendiler şimdi..."

Syllabes;

cid-di


2. Sens (synonym):

► ağırbaşlı

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Ben onu pek ciddi bir genç olarak tanırım."

3. Sens (synonym):

Titizlik gösterilen, önem verilen; önemlice, becit

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Örneğin zorunlu bir mektup yazmak, sebze ayıklamak ya da ciddi bir konuşma çabucak sıkıyor beni."

4. Sens (synonym):

Tehlikeli ve endişe verici olan

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"İstiklal Harbi sonunda ve 23 yaşında Çakırbeyli Çiftliği’ne dönen Menderes’in artık gelişme, pişme ve olgunlaşma devresine girdiği ve bu hâle, bir daha ciddi bir hastalık çekmemesi bakımından fiziğinin de iştirak ettiği bellidir."

5. Sens (synonym):

Eğlendirme amacı gütmeyen

Classe/type;

6. Sens (synonym):

Gülmeyen

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"O, ciddi bir tavırla mühim bir şey anlatmaya hazırlanmış gibiydi."

7. Sens (synonym):

Güvenilir, sağlam, önemli olan

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Ciddi bir gazetede liyakatli, genç bir muharririn şu sözleri beni hâlâ düşündürüyor."

8. Sens (synonym):

► gerçek

Classe/type;

9. Sens (synonym):

Önem vererek, gerçek olarak

Classe/type;

adverbe

Usage dans une phrase;

"'Ciddi mi söylüyorsun?' dememe kalmadan telefon kapandı."

10. Sens (synonym):

Güvenilir bir biçimde

Classe/type;

adverbe

11. Sens (synonym):

Gülmeden, surat asık biçimde

Classe/type;

adverbe

Usage dans une phrase;

"Çok ciddi durunca mükemmel olduklarını sanıyorlar."

12. Sens (synonym):

Tehlikeli hâlde, endişe verici durumda

Classe/type;

adverbe

Usage dans une phrase;

"Hastalığımızın oldukça ciddi olduğuna işaret etmekten kendimizi alamadık."