Que signifie?

1. Sens (synonym):

İp, bağ veya başka bir araçla bir şeyi bir yere veya birkaç şeyi birbirine tutturmak, birleştirmek

Prononciation

:

Classe/type;

-e -i Verbe

Usage dans une phrase;

"Gemiyi iskeleye bağlamak."

Mots associés;

"biçerbağlar"

Syllabes;

bağ-la-mak


2. Sens (synonym):

Kumaş, ip, tel gibi şeyleri uçlarını birbiri arasından geçirmek suretiyle düğümlemek

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"İpi ipe bağlamak."

3. Sens (synonym):

Yaraya ilaç koyup bezle sarmak

Classe/type;

-i

Usage dans une phrase;

"Yarayı bağlamak."

4. Sens (synonym):

Denk yapmak, paket yapmak

Classe/type;

-i

Usage dans une phrase;

"Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak."

5. Sens (synonym):

Anlaşma yapmak

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"İşleri bugün sözleşmeye bağladı."

6. Sens (synonym):

Uyulması zorunlu olmak

Classe/type;

-i

Usage dans une phrase;

"Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır."

7. Sens (synonym):

Eklemek, bir araya getirmek, birleştirmek

Classe/type;

-e -i

8. Sens (synonym):

Başka bir işle uğraşamaz durumda olmak

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Bu iş beni bağladı."

9. Sens (synonym):

Sona erdirmek, bitirmek, tamamlamak

Classe/type;

-i

10. Sens (synonym):

Geçişi engellemek

Classe/type;

-i

Usage dans une phrase;

"Bütün yolları bağlamışlar."

11. Sens (synonym):

Birini söz veya yazı ile bağlamak; taahhüt etmek, angaje etmek

Classe/type;

-i

12. Sens (synonym):

Büyü, muska vb.nin aracılığıyla birinin birtakım isteklerini veya yetkinliğini engellemek, yok etmek

Classe/type;

-i

13. Sens (synonym):

Yoğurt, yara vb. yüzey üzerinde katman oluşmak; tutmak

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Hem öylesine bir yağmur ki toprağın yüzü kaymak bağladı ve Mehmet'le babasını ‘kaymak kıran’ tırmıklar ile bir hayli uğraştırdı."

14. Sens (synonym):

Gönlünü kazanmak

Classe/type;

Métaphore

Usage dans une phrase;

"Bu davranışınız beni size bağladı."

15. Sens (synonym):

Birinde bir şeye karşı ilgi, istek uyandırarak o şeye ilgi, yakınlık duymasını sağlamak

Classe/type;

Métaphore

16. Sens (synonym):

Bütün ilgisini bir yerde yoğunlaştırmak

Classe/type;

Métaphore

Usage dans une phrase;

"Kızım, ne yapsak da seni bu eve bağlayabilsek acaba?"