Que signifie?

1. Sens (synonym):

İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü

Prononciation

:

Classe/type;

Nom

Usage dans une phrase;

"Ali Reis hiç başını kaldırmıyordu, mavi ağların üstüne yumulmuş, elleri mekik gibi işliyor, yırtık ağ yenilenerek ileride büyücek, çok mavi bir yığın oluyordu."

2. Sens (synonym):

Örümcek vb. hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Çürümüşlerdi de üzerlerine püf diye üflenince ince örümcek ağı gibi delirtiyorlardı."

3. Sens (synonym):

Ulaşım ve iletişim gibi alanlarda ülkenin her yerine yayılmış yol, hat vb.nin bütünü; şebeke, örgü

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Eski demir yollarının, memleket bütününü göz önüne alan bir plana göre yapılmamış olmasına karşılık Cumhuriyet Devri’nde yapılan hatlar, topraklarımızın muhtelif kısımlarını birbirine bağlayan bir ağ (şebeke ) meydana getirdi."

4. Sens (synonym):

► tuzak

Classe/type;

5. Sens (synonym):

Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü; file

Classe/type;

spor

Usage dans une phrase;

"İnsanların yaşadıkları yerde futbol sahası, basket potası veya voleybol ağı kurmak çok zor çaba değildir."

6. Sens (synonym):

Keten, naylon vb. malzemelerden çaprazlama örgü ile yapılan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü; file

Classe/type;

spor

Usage dans une phrase;

"Spiker de sanki Sait'in sorusunu cevaplandırırmış gibi ‘Tozkoparan topu ağlara geçirdi!’ deyince Sait sevinçle arkasında duran Mehcure Ferferik'i nişanlısı sanarak boynuna atıldı."

ağ (2)

1. Sens (synonym):

Pantolon veya külotun apış arasına gelen yeri; apışlık

Prononciation

:

Classe/type;

Nom

Usage dans une phrase;

"Yamalı çorap, patiska don, palandan bozma gocuk, pantolonu kısalmış, ağı yırtık, bilmem neresinden."