Que signifie?

1. Sens (synonym):

Açık duruma gelmek veya getirilmek

Prononciation

:

Classe/type;

intransitive Verbe

Syllabes;

açıl-mak


2. Sens (synonym):

Renk daha açık bir tona gelmek

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Perdenin rengi açıldı."

3. Sens (synonym):

Kendine gelmek, biraz iyileşmek

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Ateşi düşünce hasta açıldı."

4. Sens (synonym):

Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak

Classe/type;

Métaphore

5. Sens (synonym):

Kuruluş ilk kez veya yeniden işe başlamak

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Kasabada bir çırçır fabrikası açılmış."

6. Sens (synonym):

İşini gereğinden veya yapabileceğinden geniş tutmak

Classe/type;

7. Sens (synonym):

Geniş bir duruma gelmek

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Ayakkabısı açıldı."

8. Sens (synonym):

Yırtık duruma gelmek

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Pantolonun dizleri açıldı."

9. Sens (synonym):

Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Belki hava açılıyor."

10. Sens (synonym):

Gereken güce ulaşmak

Classe/type;

Métaphore

Usage dans une phrase;

"Araç uzun yolda açıldı, hızı arttı."

11. Sens (synonym):

Kıyıdan uzaklaşmak

Classe/type;

-den

Usage dans une phrase;

"Ben yüzerken biraz fazla açıldım, kendimi Vardar'ın kuvvetli bir akıntısına kaptırdım."

12. Sens (synonym):

Kapı, yol vb. geçit vermek

Classe/type;

Usage dans une phrase;

"Yol açılmış, biriken vasıtalar sel hâlinde akmaya başlamıştı."

13. Sens (synonym):

Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapmak

Classe/type;

14. Sens (synonym):

Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine anlatmak

Classe/type;

-e Métaphore

Usage dans une phrase;

"Hiç kimseye açılmayarak yaşadığım bu altı ay beni bitirdi."

15. Sens (synonym):

Karşı cinse sevdiğini ilk kez dile getirmek

Classe/type;

-e Métaphore
 
açılmak