1. Sens (synonym): Aynası olan
Aynası olan
2. Sens (synonym): Parlak yüzlü, yakışıklı, güzel olan
Parlak yüzlü, yakışıklı, güzel olan
Far. ayna + T. addan ad yapım eki +lı. bk. ayna..Lugat-i Garîbe’de “aynalı (آينالى): ayîneli (آيينه لى)’den muharrefdir; güzel, yakışıklı” (1889: 5); Kâmûs-ı Türkî’de “aynalı (آينه لى): ayna veya aynalarla müzeyyen; aynalı çarşı, gazino” olarak geçer (KamTü). Argodaki anlam gelişmesi için bk. aynasız. Aynalı “III. Mustafa devrinde kesilen büyük kıtadaki altınlara halk tarafından verilen ad” (yazı ve tura çevresindeki değirmi çizgiler aynaya benzetildiği için); aynalı yazı “Arap harfleriyle karşılıklı yazılan yazılar” (Pakalın 1945: 127).…üç aynalı cedı̇̄d kebı̇̄r dūrbı̇̄n... (Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 19 Numaralı Sicil, 1698-1699).yeniçeri aşçılarına mahsūs bir sı̇̄m kebı̇̄r aynalı bıçak (Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 59 Numaralı Sicil, 1730-1731).Erenköyü’nde, sizin semtte aynalı, hoşur, güzel, şık, süslü karılar varmış... (Hüseyin Rahmi, Şıpsevdi, 1909).Üçe münkasim bir paravana gibi duran aynalı dolabın karşısındaki yine o takımdan çiçekli, yaldızlı, geniş lake karyolaya yattık (Hüseyin Rahmi, Şıpsevdi, 1909).Validemin sandık odası ve sandıklarını açtığım zaman bir bohça derununda samani canfesten bir entari ile kadınların aynalı biçim dedikleri şekilde önü çapraz düğmeli mor kadifeden bir hırka -bilmem neden- nazar-ı dikkatimi celbetti (Hüseyin Rahmi, Cadı, 1914).
Far. ayna + T. addan ad yapım eki +lı. bk. ayna..
Lugat-i Garîbe’de “aynalı (آينالى): ayîneli (آيينه لى)’den muharrefdir; güzel, yakışıklı” (1889: 5); Kâmûs-ı Türkî’de “aynalı (آينه لى): ayna veya aynalarla müzeyyen; aynalı çarşı, gazino” olarak geçer (KamTü). Argodaki anlam gelişmesi için bk. aynasız.
Aynalı “III. Mustafa devrinde kesilen büyük kıtadaki altınlara halk tarafından verilen ad” (yazı ve tura çevresindeki değirmi çizgiler aynaya benzetildiği için); aynalı yazı “Arap harfleriyle karşılıklı yazılan yazılar” (Pakalın 1945: 127).
…üç aynalı cedı̇̄d kebı̇̄r dūrbı̇̄n... (Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 19 Numaralı Sicil, 1698-1699).
yeniçeri aşçılarına mahsūs bir sı̇̄m kebı̇̄r aynalı bıçak (Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 59 Numaralı Sicil, 1730-1731).
Erenköyü’nde, sizin semtte aynalı, hoşur, güzel, şık, süslü karılar varmış... (Hüseyin Rahmi, Şıpsevdi, 1909).
Üçe münkasim bir paravana gibi duran aynalı dolabın karşısındaki yine o takımdan çiçekli, yaldızlı, geniş lake karyolaya yattık (Hüseyin Rahmi, Şıpsevdi, 1909).
Validemin sandık odası ve sandıklarını açtığım zaman bir bohça derununda samani canfesten bir entari ile kadınların aynalı biçim dedikleri şekilde önü çapraz düğmeli mor kadifeden bir hırka -bilmem neden- nazar-ı dikkatimi celbetti (Hüseyin Rahmi, Cadı, 1914).