Qué significa?

1. significa (sinónimo):

Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı

pronunciación

:

Clase / tipo;

adjetivo

Oraciones con la palabra uso;

"Yalının en güzel odası bizimdi.""Güzel kız. Güzel çiçek."

Separar en sílabas;

gü-zel


2. significa (sinónimo):

İyi, hoş; mis (I)

Clase / tipo;

Oraciones con la palabra uso;

"Güzel şey canım, milletvekili olmak!"

3. significa (sinónimo):

Beklenene uygun düşen ve başarı düşüncesi uyandıran

Clase / tipo;

Oraciones con la palabra uso;

"Buradan ayrılman için sana güzel bir fırsat sunuyorum."

4. significa (sinónimo):

Soyluluk ve ahlaki üstünlük düşüncesi uyandıran

Clase / tipo;

Oraciones con la palabra uso;

"Turgut rolünün etkisinden henüz kendini kurtaramamış, Selim’in kollarında yatıyor, bu sırada güzel bir hareket oldu…"

5. significa (sinónimo):

Görgü kurallarına uygun olan

Clase / tipo;

6. significa (sinónimo):

Sakin, hoş (hava)

Clase / tipo;

Oraciones con la palabra uso;

"Evet sadece ikimiz... Üstelik ne güzel bir yaz akşamı..."

7. significa (sinónimo):

Okşayıcı, aldatıcı, kandırıcı

Clase / tipo;

Oraciones con la palabra uso;

"Sultan, bu misafirlere iltifat etti, hilatler giydirerek güzel vaatlerde bulundu."

8. significa (sinónimo):

Pek iyi, doğru

Clase / tipo;

Oraciones con la palabra uso;

"Dili önemsemen güzel ama dil öğrenme işini biraz hafife alman lazım."

9. significa (sinónimo):

Hoş görünüşlü kız veya kadın

Clase / tipo;

Sustantivo

Oraciones con la palabra uso;

"Güzeller deniz kenarına geldikleri zaman âşıklar da kale burçlarına ve bedenlerine dolarlar."

10. significa (sinónimo):

► güzellik kraliçesi

Clase / tipo;

Sustantivo

Oraciones con la palabra uso;

"Türkiye güzeli Keriman Halis, Belçika’daki yarışmada dünya güzeli seçildi."

11. significa (sinónimo):

Hoşa giden, beğenilen, iyi, doğru bir biçimde

Clase / tipo;

adverbio

Oraciones con la palabra uso;

"Arabayı koştururken boyunlarındaki ziller güzel şıngırdıyordu atların."

12. significa (sinónimo):

Adamakıllı, şiddetli bir biçimde

Clase / tipo;

adverbio

Oraciones con la palabra uso;

"Karıkoca bu kuzu yüzünden güzel bir kavga ettiler."