meaning in Turkish

1. means (synonym):

Genellikle mikroorganizmaların etkisiyle, kimyasal değişikliğe uğrayarak bozulup dağılmak; ufunet

pronounce

:

class / type;

intransitive Verb

Sample sentence;

"Sen toprakta çürürsün canım kardeşim / Ben ayakta"

Syllables;

çü-rü-mek


2. means (synonym):

Sağlamlığını, dayanıklılığını yitirmek

class / type;

Sample sentence;

"Onun gelişine kadar da kağşamış, çürümüş, küflenmiş yapı ayakta kalamazdı."

3. means (synonym):

Vurulma veya sıkışma yüzünden vücutta lekeler oluşmak

class / type;

4. means (synonym):

Yıpranmak, çökmek

class / type;

Metaphor

Sample sentence;

"Hepsinin başında iş olmazsa ahlakça çürür insan."

5. means (synonym):

Bir düşünce temelsiz ve kanıtsız kalmak

class / type;

Metaphor