meaning in Turkish

1. means (synonym):

Çözülmek işi

pronounce

:

class / type;

Noun

Sample sentence;

"Nehrin buzları çözülmeye başlamıştı."

Related compound words;

"toplumsal çözülme"

Syllables;

çö-zül-me

2. means (synonym):

Savaşta, gerideki savunma hattına çekilmek isteyen birliğin düşmandan sıyrılması

class / type;

askerlik

3. means (synonym):

Hecedeki bir sesin boğumlanmasından sonra organların eski durumuna geçmesi

class / type;

dil bilgisi

4. means (synonym):

Kişilik, karakter vb. bir bütünde birliğin bozulması durumu

class / type;

ruh bilimi

Sample sentence;

"Bütün bu değişmelerin başıboş bırakılması, bir anarşi, bir çözülme hâline gelmesi güzel değildir."