meaning in Turkish

1. means (synonym):

Uçlarından tutarak ayrı yönlere doğru çekmek

pronounce

:

class / type;

-i Verb

Sample sentence;

"Kilidi çekiştiriyorum, bana mısın demiyor."

Syllables;

çe-kiş-tir-mek


2. means (synonym):

Tekrar tekrar çekerek koparmak

class / type;

Sample sentence;

"Bir şeye canı sıkıldığı vakit elini ensesine atar, saçının örgülerini yakalayarak çekiştirip dururdu."

3. means (synonym):

Bir kimsenin kötü taraflarını uzun uzadıya sayıp dökmek, dedikodusunu yapmak

class / type;

Metaphor

Sample sentence;

"Telefon ederler. Pazar günü evine gidip yeni müdürü çekiştirirler."