meaning in Turkish

1. means (synonym):

Sert bir şey kırılırken, yanarken, yerinden sökülürken veya sıkıştırılırken çıkan ses; çatır çutur

class / type;

Noun

Syllables;

çatır-çatır

2. means (synonym):

Belli belirsiz, anlaşılmayan

class / type;

adjective

3. means (synonym):

Güçlük çekmeden

class / type;

adverb Metaphor

Sample sentence;

"Benim kız daha yedisini bitirmedi, çatır çatır Fransızca konuşuyor."

4. means (synonym):

Zor kullanarak, baskı yaparak

class / type;

adverb Metaphor

Sample sentence;

"Alacağımı çatır çatır alırım."

5. means (synonym):

Kuvvetli, sert bir biçimde

class / type;

adverb

Sample sentence;

"Kavrayamadıkları için de sırtlarındaki koltukları indirip çatır çatır tartışmaya başladılar."

6. means (synonym):

Çatır sesi çıkararak

class / type;

Sample sentence;

"Cehennemde çatır çatır yanarsınız, zebaniler ateşten kerpetenlerle dilinizi koparır!"

7. means (synonym):

Aralıksız, durmadan

class / type;

Sample sentence;

"Herkes birbirine cep telefonu vasıtası ile mesaj gönderiyor çatır çatır."