meaning in Turkish

1. means (synonym):

Bir kimseye veya bir şeye karşı aşırı sevgi ve bağlılık duyan, vurgun, tutkun kimse

pronounce

:

class / type;

Noun

Origin;

"Arapça ʿāşiḳ"

Sample sentence;

"Güzeller deniz kenarına geldikleri zaman âşıklar da kale burçlarına ve bedenlerine dolarlar."

Syllables;

âşık

2. means (synonym):

Birbirini seven bir çiftten kadına oranla genellikle erkeğe verilen ad

class / type;

3. means (synonym):

► halk ozanı

class / type;

Sample sentence;

"Dinleyin âşıklar benim sözümü / Felek yaktı kül eyledi özümü"

4. means (synonym):

Dalgın, kalender kimse

class / type;

teklifsiz konuşmada

Sample sentence;

"Âşık yine geç kaldın."

5. means (synonym):

"Ahbap, arkadaş" anlamında kullanılan bir seslenme sözü

class / type;

ünlem teklifsiz konuşmada

Sample sentence;

"Âşık! Anlat bakalım, neler yaptın?"

âşık