meaning in Turkish

1. means (synonym):

o yere doğru gitmeye başlamak

class / type;

Sample sentence;

"Bir süre sonra, kara kış gelince bakmış ki olacak gibi değil, güneyin yolunu tutmuş."

Syllables;

yolunu-tutmak

yolunu-tutmak (2)

1. means (synonym):

benimsemek, gereğini yerine getirmek

class / type;

Sample sentence;

"Sen de biraz adamlığın yolunu tutmalısın."

Syllables;

yolunu-tutmak