meaning in Turkish

1. means (synonym):

Yükleme işi yapılmak veya yükleme işine konu olmak; yıkılmak

pronounce

:

class / type;

-e Verb

Sample sentence;

"Daha şimdiden evin bütün işleri Peyker'in üstüne yüklenmiş."

Syllables;

yük-len-mek


2. means (synonym):

Kendi ağırlığını başka bir şey üzerine vermek, bedeniyle abanmak

class / type;

Sample sentence;

"Araba durdukça önümdekine, kalktıkça arkamdakine yükleniyorum."

3. means (synonym):

Bir yükü taşımak

class / type;

-i

Sample sentence;

"Bavulları yüklendi."

4. means (synonym):

Üstüne düşmek; zorlamak

class / type;

Metaphor

Sample sentence;

"Hep birden yüklenmişlerdi o zaman Rahmi'ye; saygısızlık ettin, kırdın diye."

5. means (synonym):

Bir şeyi yapmayı kabul etmek, üstüne almak; girmek

class / type;

-i Metaphor
yüklenmek