meaning in Turkish

1. means (synonym):

Birbirine herhangi bir bakımdan uyar duruma getirmek; intibak ettirmek

pronounce

:

class / type;

-e -i Verb

Syllables;

uyar-la-mak


2. means (synonym):

Edebî eserleri, sinema, tiyatro, radyo ve televizyonun teknik imkânlarına uygun duruma getirmek; adapte etmek

class / type;

Sample sentence;

"Türkiye’de, ataları ilk tiyatrocuların eğilimine uyarak koyu bir melodram bulmuş nereden bulmuşsa onu sinemaya uyarlamış."

3. means (synonym):

Bir yabancı eseri, kişi ve yer adlarını değiştirerek yerli bir eser durumuna getirmek; adapte etmek

class / type;

Sample sentence;

"Öyle ki, Ahmet Vefik Paşa, bunları sanki uyarlamamış, kendi yazmıştır."