meaning in Turkish

1. means (synonym):

Çok küçük

pronounce

:

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Karar açıklanmış, radyolar vermiş, ertesi günü gazeteler, kimi manşetlerden, kimi -nasıl etsem de gizlesem gibilerden- ufacık tefecik göstermişler haberi."

Syllables;

ufa-cık te-fe-cik

2. means (synonym):

Kısa boylu ve zayıf, küçük yapılı, çelimsiz

class / type;

Sample sentence;

"Sen de benim gibi âdemoğlunun eline düşseydin, niye böyle ufacık tefecik kaldığımı anlardın."