meaning in Turkish

1. means (synonym):

► içtenlikle

pronounce

:

class / type;

adverb

Sample sentence;

"Mehmet Ali de ona bir adımda yaklaştı, samimiyetle el sıkıştılar."

Syllables;

sa-mi-mi-yet-le


2. means (synonym):

Doğru bir biçimde

class / type;

Sample sentence;

"Demokrasi sahte havarilerinin tekelinden kurtarılıp doğru tarif edilir ve samimiyetle uygulanırsa eminim, Türkiye için en ideal çözümü getirecektir."
samimiyetle