meaning in Turkish

1. means (synonym):

Uyumsuz, kötü görünen

pronounce

:

class / type;

adjective

Origin;

"Mar. salaş"

Syllables;

sa-laş


2. means (synonym):

Derme çatma, özensiz olarak yapılmış (yapı)

class / type;

Sample sentence;

"Kenar mahalleleri gezerken birtakım salaş barakalar göreceksiniz."

3. means (synonym):

Uyumsuz biçimde, gelişigüzel olarak

class / type;

adverb

Sample sentence;

"Bir ara karşıdaki salaş birahanenin penceresine göz atıyorum."

4. means (synonym):

Sebze, meyve vb. satmak için kurulmuş, eğreti, derme çatma dükkân

class / type;

Noun

Sample sentence;

"Bizim salaş bütün ömrünce kaç defa süpürülmüş, kaç defa yıkanmış?"
salaş