meaning in Turkish

1. means (synonym):

Geceleri ışık çevresinde dönen küçük kelebek; kepenek (II)

pronounce

:

class / type;

Noun

Origin;

"Farsça pervāne"

Sample sentence;

"Ötede mum yanıyor bir şeyler dönüyor / Pervaneler art arda ne çabuk ölüyor"

Syllables;

per-va-ne

2. means (synonym):

Döndüğünde bir mekanizmayı işleten bir eksene dikey olarak bağlanmış, iki veya ikiden çok kanattan yapılmış alet; uskur

class / type;

Sample sentence;

"Çok geçmiyor, şaftın dönmesiyle pervane çalışıyor."

3. means (synonym):

Selçuklularda ve İlhanlılarda has, zeamet, tımar ile ilgili olarak verilen ferman

class / type;

tarih

4. means (synonym):

Bu fermanı hazırlamakla görevli memur

class / type;

tarih

5. means (synonym):

Bir kimsenin yanından hiç ayrılmayan

class / type;

adjective Metaphor

6. means (synonym):

► semahçı

class / type;