meaning in Turkish

1. means (synonym):

Çok ısınmış, ısıtılmış veya kızdırılmış

pronounce

:

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Kızgın bir demire dökülen damla iz bırakmaz, buhar olur."

Related compound words;

"kızgın bulut"

Syllables;

kız-gın


2. means (synonym):

Eş arayan (hayvan)

class / type;

Metaphor

Sample sentence;

"Kızgın bir boğa."

3. means (synonym):

Kızmış olan, öfkeli olan; mütehevvir

class / type;

Metaphor

Sample sentence;

"Bir gün odama kızgın bir ihtiyar girdi, elindeki bir tomar kâğıdı neredeyse fırlattı masama."

4. means (synonym):

Kızışmış bir durumda olan

class / type;

Metaphor

Sample sentence;

"Çok kızgın bir fikir çarpışmasının üzerine gelmişim, kulak kesildim."