meaning in Turkish

1. means (synonym):

Küçük küçük kıvrımları olan

pronounce

:

class / type;

adjective

Sample sentence;

"Amcam ise kıvırcık saçlı, biraz daha uzun, sağlam ve kalınca yapılı, yüz çizgileri çok güzel bir gençti."

Syllables;

kı-vır-cık


2. means (synonym):

► kıvırcık marul

class / type;

Noun bitki bilimi

3. means (synonym):

Genellikle Trakya ve Marmara'da yetiştirilen, beyaz tüylü, ince kuyruklu bir tür koyun; kıvırcık koyun

class / type;

Noun hayvan bilimi