meaning in Turkish

1. means (synonym):

Tanrı'nın her kişiye uygun gördüğü yaşama durumu; nasip, behre

pronounce

:

class / type;

Noun

Origin;

"Arapça ḳismet"

Syllables;

kıs-met

2. means (synonym):

Birine evlenmek için talip olan kimse

class / type;

Sample sentence;

"Kısmetim çıktı."

3. means (synonym):

Evlenme talihi

class / type;

Sample sentence;

"Aslında kendi de şimdiye kadar bütün kısmetleri tepti."

4. means (synonym):

Olayların kötü sonuçlarını tevekkülle karşılama durumu

class / type;

5. means (synonym):

"Şimdiden belli değil, ya olur ya olmaz" anlamlarında bir seslenme sözü

class / type;

ünlem

Sample sentence;

"Yarın gelecek misiniz? -Kısmet!"