meaning in Turkish

1. means (synonym):

bir şeyi gerektiği kadar uzun yapmamak

class / type;

Sample sentence;

"Ama bu sefer ziyaretlerini her zamankinden kısa tutmuşlardı nedense."

Syllables;

kısa-tutmak

2. means (synonym):

bir konuyu geniş ve ayrıntılı bir biçimde vermemek

class / type;

Sample sentence;

"Başkan açış konuşmasını kısa tuttu."
kısa-tutmak