meaning in Turkish

1. means (synonym):

yakıp yıkarak, öldürerek, baskı veya etki yaparak büyük zarar vermek

class / type;

Sample sentence;

"Pakize'nin kırıp geçirdiği bir şeyi görmekten hasıl olacak tesiri temaşaya gelen çocuklara..."

Syllables;

kırıp-geçirmek

2. means (synonym):

çok sert davranarak darıltmak

class / type;

3. means (synonym):

tuhaf söz ve davranışlarla herkesi çok güldürmek

class / type;

Sample sentence;

"Hoşsohbet, şakacı bir insan olduğu için Kâzım Bey'le kaynatasını kahkahadan kırıp geçirir."

4. means (synonym):

hayran etmek

class / type;

Sample sentence;

"Bir İspanyol şarkıcı var, Beyoğlu'nu kırıp geçiriyor."